62 TUNCELİ
Sayfalar
Ana Sayfa
ERSAĞ TUNCRLİ
VİDEOLAR
HOZAT
MAZGİRT
NAZİMİYE
OVACIK
PERTEK
PÜLÜMÜR
ÇEMİŞGEZEK
TUNCELİ TARİHİ
TUNCELİ SAFİDAB CİLT TAŞI
ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA
ersağ
-
ERSAĞ RESMİ WEP SİTESİ DEĞİLDİR
ERSAĞ
-
RESMİ ERSAG WEP SİTESİ DEĞİLDİR
Ersa� Temizlik ve Kozmetik �r�nleri Resmi Web Sitesi
-
PÜLÜMÜR
TUNCELİ İLİ PÜLÜMÜR İLÇESİ
PÜLÜMÜR İLÇE TANITIM
Pülümür, Tunceli ili yönetim alanı içerisinde yer alan bir ilçedir.
,
PÜLÜMÜR İLÇE TARİH
Tunceli ilinin tarihi M.Ö. 2200 ‘lerde yörede yaşadığı saptanan Saburrular’la (Hurriler) başlar. Çemişgezek yakınlarında Pulur köyünde yapılan kazılarda Taş Devrinden Tunç Devrine kadar üç kültür katmanı bulunduğu saptanmıştır. Yörenin ilk yazılı tarihi
PÜLÜMÜR RESİMLER
PÜLÜMÜR FOTOĞRAFLAR
PÜLÜMÜR MANZARALAR
PÜLÜMÜR GÖRÜNTÜLER
PÜLÜMÜR BAL
PÜLÜMÜR CEVİZ
PÜLÜMÜR TANITIM
PÜLÜMÜR TARİH
PÜLÜMÜR KÜLTÜR
PÜLÜMÜ
TUNCELİ PÜLÜMÜR
Keban gölü kurtarma çalışmaları esnasında elde edilen çivi yazılı tabletlerden anlaşılmış olup, bölgenin İşuva adıyla anıldığı görülmektedir. Hitit’ lerin hakimiyetini M.Ö. V. yy. Med ; M.Ö. V.-III. Yy. da Pers egemenliği izlemiş, M.Ö. 332’de İskender tarafından feth edilmiştir.
Ancak Pülümür ilçesinin Kapadokya Krallığı döneminde kurulduğu sanılmaktadır. Kapadokya krallığı M.S. 17 .yüzyılda Romalıların Bölgeye egemen olmasına kadar yaşamıştır. Bu bölge Roma’lılarla Orta Asya kökenli Part’lar arasında savaşlara sahne olmuştur. M.S. 395’de Roma İmparatorluğunun bölünmesinden 639’da Arap’ların eline geçinceye kadar Bizans hakimiyetinde kalmıştır.
Halife Hişam döneminde (724-743) Tunceli ve yöresi Hazar Türklerinin saldırılarına uğradı. Aslında Orta Doğu tarihinde Hazarlar 585 yılından evvel görülürler. Anadolu zannedildiği gibi Malazgirt zaferinden sonra değil, çok önceden Türk kavimlerinin göçüne hedef oldu. Hazar’ların Bizans ve Arap’larla yakın ilişkileri olmuştur.
683-686’da Kafkasları aşıp Anadolu’ya giren Hazar akını Doğu Anadolu'da yerleşim göstermiş, 693’de Bizanslarla beraber Abbasilere karşı çarpışmış, bu çarpışmalar 737’de Hazar Kağanının Mervan’ a yenilerek, İslamiyeti kabullenene dek sürmüştür. Hazarlar Bizans ordusu içerisinde yer almış, İmparator Heraklius kızını Hazar Kağanına vermiştir.
Selçukluların 1071’de Anadolu’ya girişinden sonra Süleyman Şah Kumandasında Anadolu fethine katılan Mengücek Ahmet Gazi, Erzincan esas olmak üzere Pülümür’ü de içine alan Tunceli Kuzey bölgelerinde Mengücek beyliğini kurdu.1228’de Anadolu Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat, Mengücekleri kendisine bağladı. Horasan ve harzem yörelerinde Moğol baskısının artışı bölgedeki Türk kavimlerini batıya yöneltiyordu. Bu sırada Celalettin Harzem Şah Ahlat’ı alması üzerine Ahlat beyi Alaattin Keykubat’tan haklarının korunmasını istedi. Erzincan’ın Yassıçimen yöresinde yapılan savaşta Celalettin Harzem Şah yenildi. Yanındaki Erzurum beyi tutsak oldu. Alaattin Keykubat ülkenin doğu sınırlarını güçlendirmek amacıyla Harzem' lilerin sınır boylarına yerleştirdi.
Pülümür mıntıkasındaki aşiretlerin ihtiyarları ile temas edildiğinde, kendilerinin Cengiz istilası önünden çekilen Celalettin Harzem Şah’ın askeri bakiyesi ve Horasan tarafından gelme Türk olduklarını söyledikleri görülmüş, hatta bugün haritalarda Tacik baba diye geçen ve kendilerince Sultan baba diye anılan tepeyi Celalettin Harzem’in kabri olarak gösterirler ve burası onların ziyaretgahıdır. Pülümür-Ovacık arasındaki yol güzergahı da buradan geçer. Dikkat çekici bir noktada da bu yörede yaşayan Kırganlı adlı aşiretin isminin orta Asya Türklerinin mezarlarına verdiği Kurgan’dan geldiğidir
Anadolu Selçukluları 1243’de Moğollara yenilip, 1318’de de ortadan kalktığında Anadolu' da bir çok beylikler kuruldu. XIII. yy. da Doğu Anadolu’ya göçmüş olan Akkoyunlular Tur Ali bey tarafından bir birlik oluşturdular. Diyarbakır Merkez olmak üzere Erzincan’a kadar uzanan tüm Tunceli yöresini de içine alan geniş alanda hakimiyet kurdular.
Bu Türkmen kavimi Orta Asya’daki kültürel yaşamlarından miras kalan koyun figürünü sembol yaptılar. Bugün Tunceli’nin pek çok yöresinde koyun, kuzu isimli köyler; mezar başlarında koyun figürleri mevcuttur.
Pülümür’ün yakın zamana kadar “Kuzucan” ismini taşıması Akkoyunlu Devletinden gelme yerleşim yeri olması açısından dikkati çeker.
Akkoyunlular Uzun Hasan döneminde en düzenli ve güçlü devlet düzenine kavuştular. Öyle ki Osmanlı Devletiyle karşı karşıya geldiler. 1473 Otlukbeli savaşı Uzun Hasan’ın yenilgisiyle sonuçlanınca, Akkoyunlu etkinliği azaldı.
1508 de Şah İsmail Safevi’nin Akkoyunluları ortadan kaldırarak Doğu Anadolu' da kurduğu etkinlik 1514 ‘de Yavuz Sultan Selim’e Çaldıran savaşında yenilmesine kadar sürdü.
Tunceli’nin etrafını duvar gibi saran dağlar ve sarp arazi tarihin çeşitli devirlerinde yörede kurulan devletlerin hiç birine tam olarak egemenlik tanımadı ve bu devletlerde bu sarp topraklarla daha fazla uğraşmadılar. Bu da yörenin uygarlıklara kapalı kalmasına yol açtı.
Osmanlı döneminde Kuzucan (Pülümür) 1847 yılında Erzurum Vilayetinin Erzincan sancağına bağlı bir ilçe olarak görünür. 1914 de Birinci Dünya Savaşına giren Osmanlı Devleti, özellikle Doğu cephesinde büyük sıkıntılarla karşılaştı. İçerde Ermeni komitecilerin hareketi de hız kazandı. 1916 yılında Rus ordusu Erzincan önlerinde ve Pülümür’ün kuzeyindeydi. Pülümür ve yörede oluşturulan milis kuvvetleri ile kısmen çarpışmalar olduysa da Şubat 1917' de Sovyet hükümetinin kurulması ile Erzincan’da anlaşma yapıldı ve 17 Aralık 1917 de Rus ordusu Pülümür dağlarından çekildi.17 Aralık günü ilçenin kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır.
Pülümür Cumhuriyet döneminde 1936 yılına kadar Erzincan’a bağlı İlçe olarak kaldı ve 4 Ocak 1936 da Tunceli adı ile kurulan İlin yedinci İlçesi olarak Tunceli vilayetine katıldı.
PÜLÜMÜR İLÇE COĞRAFYA
Pülümür, Tunceli İlinin Kuzeydoğusunda yeralan 1650 rakımlı şirin bir ilçedir. Tunceli İl merkezinin 67 km. kuzeydoğusunda yer alan Pülümür'ün doğusunda Bingöl ve kuzeyinde Erzincan İli ile güneyinde Tunceli ilinin Nazimiye ve Batısında Tunceli'nin Ovacık İlçesi bulunan İlçemiz Erzurum-Elazığ Devlet karayolu üzerinde yer almaktadır.
İlçemizin kuzeyi Mercan dağları ile çevrilidir. Bu sıra dağlar Pülümür'e doğru alçalır ve incelir. Pülümür yolu üzerinde 2100 rakımlı Pülümür Geçidinden, Mutu Köprüsü'ne inen ve bu ilçeyi demir yoluna bağlayan Mıh Gediğine yol verir. Arazinin hep dağlık olması nedeniyle, buralarda ekilecek, dikilecek yerler oldukça azdır. İlçemizde, hayvancılık yapılmasına uygun otlakların bulunmasına rağmen, yeterince bu otlaklardan yararlanılmamaktadır.Bu bakımdan en fazla, kıl keçisi ve az miktarda da koyun beslenir.
a) Coğrafi Konum : Pülümür , Elazığ-Erzurum Devlet Karayolu üzerine kurulu olup, doğusunda Bingöl, kuzeyinde Erzincan, güneyinde Tunceli' nin Nazımiye ilçesi ve batısında Ovacık ilçesi ile komşudur.Pülümür, Tunceli ilinin kuzeybatısında yer alır. Dağlık bir alana kurulu bir yerleşim alanıdır.İl merkezine uzaklığı 65 km.' dir. Deniz seviyesinden yüksekliği 1650 m.' dir. İlçemizin kuzeyi Mercan ve Munzur Dağ silsilesiyle çevrilidir. Bu sıradağlar Pülümür' e doğru incelir. Pülümür-Erzincan karayolu üzerinde 2100 rakımlı Avzer Gediği ile Mıh Gediğinden Mutu Köprüsünden geçen demiryoluna ulaşılır ve geçit verilir. Arazinin genel yapısı engebeli ve dağlıktır.
b) Yeryüzü Şekilleri : Tunceli' ye doğru derin bir vadinin başlangıcında yer alan Pülümür, kuzeydoğusunda 3287 m. Rakımlı Bağır Paşa Dağı ve kuzeybatısında 3000 m. Rakımlı Mercan Dağları ile Munzur Dağ silsilesiyle dikkati çeker. Ayrıca il genelinin en yüksek dağlarından olan Bağırpaşa Dağının zirvesinde irili ufaklı birkaç krater göl bulunmaktadır.Pülümür genel görünüm itibariyle yayla görünümünde olup; irili ufaklı tepelerle çevrilidir. 1505 kilometre karelik alanı olan Pülümür ilçesinin orta yerinden ve karayolunun alt tarafından geçen Pülümür Çayı ' da ayrı bir güzellik kaynağıdır.
c) İklim : İlçede, Doğu Anadolu Bölgesinin karasal iklimi hakimdir. Kasım ayı sonlarında yağmaya başlayan kar, kalınlığı eski yıllarda 2-3 metreye ulaşırken son yıllarda barajların etkisi ile 1 metreyi aşmamaktadır. Ancak kar yağışına rağmen aşırı soğuklar yaşanmaz. Yıllık ortalama yağış miktarı 300-500 mm' dir. Yağışlı gün sayısı ortalama 60 gün olup, en düşük sıcaklık 15-20 C , en yüksek sıcaklık 30' C 'dir. İlkbahar aylarında meydana gelen son donlar meyvecilik ve sebzecilik üzerinde olumsuz etkiler yapmaktadır. Yaz mevsimi fazla sıcak geçmeyen Pülümür' ün , yaz yağışları ve serin durumu florayı zenginleştirmiştir. Serin rüzgarları, zümrüt yeşili ormanları , dağları ve rengarenk çiçekleri ile Pülümür, tam bir doğa harikasıdır.
d) Kaynak ve Akarsular : İlçemiz, kaynak ve akarsular bakımından zengin bir potansiyele sahiptir. İlçemizdeki akarsular ve kaynaklar aşağıda belirtilmiştir:
Akarsular :
1.Pülümür Çayı : Hel Dağı ve Bağır Paşa Dağından doğan kaynaklarla beslenip Munzur Suyuna karışmaktadır.
2. Karagöl Çayı : Kaynak yeri Bağır Paşa Dağı, Karagöl-Şampaşakaraderbent köyünü takiben Kabayelden Peri Suyuna dökülmektedir.
3. Kırklar Çayı : Bağır Paşa Dağından doğup, Kırklar,Hasangazi, Hacılı , Turnadere köylerini takiben Turnadere Suyu ile birleştikten sonra Pülümür çayına dökülmektedir.
4. Çekem Suyu : Karataş mevkiinde doğup, Dağyolu, Senek ve Mutu Mezrasını takiben Karasuya dökülmektedir.
5. Kocatepe Suyu : Buyerbaba ve Hel Dağından beslenip, beşinci çığ tüleninin olduğu bölgeden Pülümür çayına karışmaktadır.
Kaynaklar :
1. Tekepınarı Köyü(Kırmeşe Köyü)
2. Beyaz Su ( Karagöl Köyü )
3. Büyükçeşme ( Senek Köyü )
4. Sıtmapınar (Komlar Mah. )
5. Bent Çeşmesi( Süleymanuşağı Köyü)
6. Bağır Çeşmesi (Kırklar Köyü)
7. Kırk Göze ( Dağyolu Köyü)
8. Karagöz Çeşmesi ( Karagöz Köyü)
MADENCİLİK
İlçemiz genelinde Jeolojik yapı henüz tümüyle keşfedilmemiştir. İlçemizde bulunan ve zaman zaman işletilen yer altı kaynakları şunlardır:
1. Bağır Paşa Dağı Krom Madeni,
2. Balpayam Tuzlası ,
3. Karagöz Köyü Krom Madeni,
4. Süleymanuşağı Köyü Mermer Madeni,
5. Hiver Tuzlası ,
6. Göneli Tuzlası,
7. Uzunevler Köyü yakınlarındaki Alçı Taşı Kireç madeni yatakları.
PÜLÜMÜR İLÇE SOSYAL YAPI
Pülümür İlçesi 1847 yılında Erzincan iline bağlı bir ilçe olarak teşkil edilmiş ve bu ilçede Belediye teşkilatı 1910 yılında kurularak 1936 yılında Tunceli iline bağlanmıştır. Eski adı, Kuzucan'dır. İlçeye bağlı bucaklardan Kırmızıköprü 1914, Dağyolu 1915, Balpayam 1935, Üçdam 1939 yıllarında kurulmuştur.
TARİHİ VE TURİSTİK YERLER
1- Hanım Köprüsü (Su Kemeri) : İlçe Merkezine 3 km. uzaklıkta olup, rivayete göre ; Pülümür çayı üzerinde bir hanım tarafindan su kemeri yapılması planlanmış ve bu kemerin yapımı için taş ustası görevlendirilmiştir. Köprüyü yaptıran hanım görevlendirdiği bu ustaya köprü yapımında kullanılacak Tercan' dan getirilecek olan taş miktarını sayısal olarak hesaplamasını ve belirlemesini , belirlediği bu taş sayısını eksiksiz kullanarak köprüyü tamamlaması karşılığında kendisiyle evleneceğini, bir taşın artması veya bir taşın eksik kalması durumunda ustanın boynunu vurduracağını söyler.Taş ustası belirlediği sayıdaki taşları kullanarak eksiksiz, fazlasız köprüyü tamamlar ve hanımla evlenir.
2- Gelin Odaları ve Mağaraları : İlçe merkezinde 3. km . uzaklikta olup, Urartular tarafindan yapilmis olan oyma kayalardir. Içinde bir kral tahti ve tutsaklarin cezalandirildigi zindanin oldugu ve kaya içinde kaya oyularak çok derinlere oyma tas merdivenlerle inilerek oradan Hanim Köprüsünün bulundugu noktada çaya ulasildigi , su alindigi gizli bir geçit vardir.
3- Kar tünelleri : 1968 yilinda insa edilmis olup, Pülümür Tunceli karayolu üzerinde bulunan bu 26 adet tünel ,çig düsmelerine karsi yapilmistir.
4- Koç Basli Heykeller : Ilçemiz Kirmiziköprü , Saglamtas Köyü civarlarinda bulunan Koç basli mezar taslari bulunmaktadir.
5- Ağlayan Kayalar : Pülümür Tunceli Karayolu üzerinde Hilbes Köprüsü mevkiinde bulunan bu kaya yapının her tarafindan sular boşalmakta; Nisan yagmurlarini andirir sekilde yagmur tadinda sular asagiya dogru akmaktadir. Kislari asiri soguklarla birlikte aglayan kayalar donmakta, dev buz sütunlari meydana gelmektedir.
6- Buz Mağarası : Ilçemiz Dereboyu (Danzik) köyünün kuzey batisinda köyün içine yakin bir yerde bulunan bu magara giris kapisi oval bir görünümde olup, iç kismi oniki bölümden olusmakta ; magara tavanindan tabana dogru buz sarkitlari bulunmakta ve magara zemini yaz kis bir buz pistini andirir seklinde buzla kaplidir.Yöre köylüleri bu magarayi soguk hava deposu olarak kullanmakta ve yararlanmaktadir.
7. Yusuf Ağa Çayırı : İlçe merkezinde olup, ilçe halkinin dinlenmek için ve piknik yeri olarak tercih ettigi yerdir.
3. DINLENME VE KONAKLAMA YERLERI
1- Bagirpasa Dagi' nda "Krater Gölü" , Buyerbaba Dagi üzerinde Buyer Gölü.
2- Beylik çayi, karar çayi ve havuzu.
3- Karagöl köyünde Ferhat Çayiri ve Göneli Çayirlari.
4- Altunhüseyin Köyü'nde Sevdin Ormani.
5- Desti Pinarlari, Tekeler Pinari, Büyükçesme ve Bagirbaba gözeleri.
6- Bozagakaraderbent Köyü kaplicasi.
7- Göneli yaylalari, Karagöl yaylalari, Hel Dagi yaylalari, Karagöz Köyü yaylalari ve
Bagirbaba yaylalari.
4. İLÇEMİZDEKİ KAPLICALAR
Şampaşakaraderbent Kaplıcası ilçemiz Şampaşakaraderbent köyünde olup bu kaplıcaya devletçe konaklama için bir bina yapılmistir. Bu kaplicadan ilçe merkezi ve çevre köyler saglik yönünden yararlanmaktadir. Ancak kaplicanin faaliyetleri bugün itibariyle durdurulmuş olup; yeniden faaliyete açılması yönünde çalışmalar yapılmaktadır.
PÜLÜMÜR İLÇE EKONOMİ
Ekonomik Durum
TARIM VE HAYVANCILIK
A-TARIMSAL DURUM
İlçemizin toprakları tınlı-killi, kumlu-killi, kireçli ve humuslu özellikler göstermektedir. Arazi dik ve sarp dağlarla kaplı olup, kültür arazileri dağların eteklerinde dar ve uzun vadilere dağılmış durumdadır. İlçe merkezinin rakımı 1650 metre olup, genelde 1700 metre kadardır. Toplam 150.500 hektar sahaya sahip olan ilçemizde arazi dağılımı şöyledir.
%76'sı Çayır mera,
%21'i Orman alanı
%1'i Tarımsal arazi
%2'si Tarıma elverişli olmayan kültür dışı arazilerdir.
İLÇENİNİ GENEL ARİZİ KULLANIM ŞEKLİ
ALAN(HEKTAR)
İşlenen Arazi
1194
Sulu Tarım Arazisi
2180
Kuru Tarım Arazisi
5480
Çayır Mera Arazisi
99210
Ormanlık ve Fundalık Arazi
37160
Tarım dışı kullanılmayan arazı
6470
TOPLAM
150500
a) Çayır-Mera Arazileri :
Kullanılan kültür arazilerinin % 76’ sını (114.747 Ha) çayır-mera arazileri oluşturmaktadır.Çayırlar ilçe genelinde sulu ve taban suyu yüksek arazi kısımlarında bulunmakta ve bu yüzden bol, kaliteli ve besin değeri yüksek çok yıllık bitkilerle kaplıdır.
Çayır ve meralar yöre hayvanlığı için beslenme ve kaba yem sağlama açısından yeterli olup, 300.000.küçükbaş hayvan barındırabilecek kapasitededir.İhtiyaç fazlası çayır ve meralar il içinden ve il dışından gelen sürü sahiplerine sezonluk olarak kiraya verilmektedir.
b) Orman Arazileri :
Ormanlar, ilçemizin genellikle doğu kısmında çıkar, Altunhüseyin- Kabayel Köyleri ; batıda çıkar Karagöz – Sağlamtaş-Ardıçlı- Göneli- Dereköy Köyleri; güneyde Efeağalı –Beğendik- Çatalyaka – Doğanköy ,Kadısırtı ve Sarıbudak Köyleri arasında kalan bölümde yoğun olarak , diğer bölgelerde orman alanları seyrek olarak bulunur.
İlçemiz; orman alanının genel alana oranı yönünden şanslı yerlerden birisidir. Bu oran % 29’ la Türkiye ortalamasının da üstündedir. Ormanlarımızın asıl ağaç türünü meşe teşkil eder.Sarıçam, Dışbudak, Karaağaç, Kayın, Huş ve ıhlamur gibi ağaç türleri de bulunur.
c) İşlenen Tarım Arazileri :
İşlenen tarıma elverişli araziler toplam arazilerin % 1’ ini(1,899 Ha) oluşturmaktadır. İklim ve toprak koşulları açısından birçok ürünün yetiştirilmesine uygun olan ilçemizde, ekilebilir toprak, mera ve iklim şartları açısından farklı bitkilerin gen kaynağını teşkil etmektedir. İlçemiz tarım arazilerinin önemli bir bölümü (yaklaşık % 30’ u ) % 10-15’ lik eğim üzerindedir.
Yerleştirilen ürün çeşitleri bakımından zenginlik gösteren ilçemizde hububat, bakliyat, endüstri bitkileri, bahçe bitkileri ve yem bitkileri tarımı yapılmaktadır.
Meyvecilik tarımı açısından ilk sırada ceviz üretimi gelmekte ve yıllık ceviz üretimi 300-600 ton civarındadır.
e) Kültür Dışı Araziler :
İlçemizin batı bölümünde Sarıgül –Boğalı -Karagöz-Dağbek-Çakırkaya-Kovuklu ve Dereboyu köyleri; doğu bölümünde Karagöl-Şampaşakaraderbent köyleri yöresinde sarp kayalık ve taşlık alanlar bulunmaktadır. Bu alanlar metruk araziler sınıfına dahil olduğundan tarıma elverişli değildir.
HAYVANCILIK
Pülümür' de hayvancılık küçük aile işletmeciliği şeklinde yapılmaktadır. İlçemizdeki hayvan varlığının büyük bir bölümü yerli ve verimi düşük ırklardan oluşmaktadır. Hayvan sağlığına ve verimine tesir eden hayvan barınakları ve çevre koşulları yetersizdir.Kazancı çok düşük seviyede olan üretici bunu iyileştirme imkanına sahip değildir. Karsız ve çok az bir karla çalışmalarını sürdüren üreticiler imkansızlıklar nedeniyle hayvanlarına iyi bakâmamakta ve hastalıkları ile yeterince mücadele edememektedirler. Bu durum ilçe hayvancılığının gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.
Pülümür' ün son on yılın hayvan istatistiklerine bakıldığında hayvan varlığında % 70-80, tarım ürünleri üretiminde de % 80-95 oranında azalma görülmektedir. Yıllık peynir üretimi 500-600 tondur. (İlçemiz yayla ve meralarını kiralayan sürü sahiplerinin ürettiği peynir dahil) . Et üretimi yaklaşık 72 tondur. Hayvansal ürünler iç ve dış pazarlarda tüketilmektedir.
PÜLÜMÜR İLÇESİNİN ZİRAİ VARLIĞI
Pülümür ilçesi ve köyleri birbirlerinden farklı iklim yapısına ve farklı rakıma sahiptir. Köylerinin birbirlerinden farklı oluşu, bünyesinde yetiştireceği bitkiler arasında da farklılık yaratmaktadır.
İlçemizde oturan halkın geçiminde, elma ve ceviz ağırlık kazanmaktadır.
Küçük aile işletmeciliği yanında ticari amaçla kurulan kapama bahçeleri de mevcuttur. Tarla ziraati yönünde olduğu gibi hayvancılık önemli geçim kaynaklarındandır.
Turnadere köyünün 3 km. güney doğusunda etrafı meşe ormanı ile kaplı Çağlayan köyü vardır. Köyde bol miktarda kaynak sularının varlığı, köylüleri özellikle tarım üretimine teşvik etmektedir. Ayrıca geçim kaynağı olarak geniş çapta hayvancılıkta yapılmaktadır. Muzur hayvanların çokluğu nedeniyle aslında üretime çok elverişli olan patates ve diğer yumrulu bitkilerin ziraatı yapılamamaktadır. Meyvelerde ise en fazla ceviz yetiştirilmekte olup, diğer meyveler ise az miktarda mevcuttur. Az miktarda olmasının nedeni ise ayılar tarafından tahrip edilmesidir.
İlçemizin Çobanyıldızı köylüleri ceviz, tarla ziraatı ve hayvancılık yaparak; Aydınlar ve Kayırlar köylüleri köyün rakımı yüksek olduğundan sadece hayvancılıkla; Kalınkaş, ve Sarıbudak köylüleri az miktarda meyvecilik hububat ekimi ve hayvancılıkla geçimini sağlamaktadırlar.
Balpayam bucağı ve bağlı köyleri rakım itibarı ile yüksek olduğundan geçimini hayvancılıkla sağlarlar. Bucak ve köylerine yaz sezonunda ilçemiz dışında koyun sürüleri akın eder. Yüksek dağları yayla olarak değerlendirilen bu gurup köylerimizin kaynak sularının serin oluşu ve yaylaların muhtelif yerlerine serpilmesi ile görünüm ve değer yönünde varolan rağbeti artırarak pekiştirmektedir. Hububatlardan buğday ve arpa ekilmekte; münavebe olarak buğday, fiğ, nadas veya Buğday, Nadas, Arpa, şeklinde yapılmaktadır. Son yıllarda yeteri kadar kimyevi gübre tüketimi ve yabani otlara karşı yapılan zirai mücadelenin yanında bölgeye verilen KIRAÇ 66 buğdayları ile Türkiye ortalamasının üzerinde verim sağlanmaktadır. Bu gurup köylerimize yaz sezonunda Ordu ve diğer Karadeniz illerinden seyyar arıcılar gelip 3-4 ay konaklayarak bol miktarda ve kaliteli bal elde ettikten sonra kışı geçirmek üzere kendi yörelerine dönmektedirler.
İlçemizin mera ve yaylalarında bol miktarda ve kaliteli bal yapımına elverişli çiçeklerin bulunması nedeni ile bölgemizde arıcılıkta gelişmektedir.Balpayam bucağına bağlı köylerimizde küçük aile işletmeciliği şeklinde meyvecilik yapıldığı gibi, yabani ağaçlar da ilçemiz ziraat mühendisliği programı çerçevesinde aşılanmaktadır.
Üçdam bucağına bağlı köylerimizin rakımı ve zirai varlığı Balpayam' dan farksızdır. Ancak rakımı düşük köylerde baklagiller ziraatı yapılması halkın geçiminde farklılık yaratmaktadır. Bu köylerimizde yapılan kış ve yaz besiciliği de büyük önem taşımaktadır. İlçemizin Fırat nehrinin kıyı yamaçlarında kurulmuş olan köylerinde ise meyvecilik, ceviz, elma ve kaysının yanında bağcılıkta da önemli yer teşkil etmektedir.
Mutu köyü Erzincan iline hudut olup; Erzincan'da hüküm süren mikroklima iklimi etkisinde kalmaktadır. Buralarda kara erik ve bağcılık halkın başlıca geçim kaynaklarındandır. Bu köyde geniş çapta fasulye tarımı yapılmakta olup; elma ve kayısı bahçeleri çoğunluktadır. Rakımı yüksek olan Munzur Dağlarının eteklerinde kurulu olan köylerimizde de meyvecilik ve bağcılık yapılmaktadır.
Rakım yükseldikçe hayvancılık ağırlık kazanmaktadır. Bu köylerde modern tarım tekniklerinin uygulandığı meyve bahçelerinin hemen bitişiğinden başlayarak dağlara doğru yükselen yemyeşil ormanlar halkın gelirindeki çeşitlilik gibi tabiatta da ayrı bir güzellik yaratmaktadır.
Dağyolu bucağı ve bağlı köyleri hayvancılık ve bağcılıkla geçimini sağlamaktadır. Bölgede aynı zamanda tarla ziraatı olarak buğday ve arpa ekimi yapılmaktadır. Diğer tahıl bitkileri yaz sezonu kısa olduğundan hasat ve harmanı zorlaştırmaktadır.
İlçemizden 14 km. uzaklıkta Kırmızı Köprü bucağı bulunmaktadır. Bu bucak Munzurlardan Tunceli'ye doğru ilerleyen derelerin genişlettiği dağlar arasında meydana gelen dar bir boğaza kurulmuştur. Adını etrafını saran dağların kızıllığından almıştır. Buraya bağlı 16 köy, yapı, yerleşim ve doğa yönünden birbirine çok benzemektedir. Bu köylerde büyük çapta ceviz tarımı yapılmaktadır. Tarla ziraatı ile ekimi yapılan buğday ve arpanın ekim zamanında, fasulye ve yem bitkileri ekimi de yapılmaktadır. Bölgede çok sayıda yabani elma, armut mevcut olup, bunlardan toplu halde bulunanlara aşılama taraması yapılmıştır.
İLÇEMİZDE AVCILIK VE AV HAYVANLARI
Av potansiyeli bakımından oldukça zengin olan ilçemize yurt içinden olduğu kadar yurt dışından da avlanmak maksadıyla gelenler çoktur.
İlçemiz bölgesinde her türlü kara avcılığı ve su avcılığı yapmak mümkün olup, av hayvanları hakkında cinsleri itibariyle aşağıda bilgi verilmiştir.
Ayı: Renk formasyonları ve büyüklükleri değişik olan ayılara bol miktarda rastlamak mümkündür. Sonbahar ve kış aylarında vadi tabanlarında ve yakın yamaçlarında sık sık rastlanmakta, kışın sarp kayalıklarda , mağaralarda saklanmaktadır.
Kurt :Sahanın her tarafında bol miktarda görülmektedir.
Vaşak: Ormanlık sahada kalan sarp yerlerde seyrek olarak rastlanmaktadır. Vurulan Vaşak miktarı yılda 2 veya 3 adedi geçmemektedir.
Tilki: Sahanın her tarafında bol miktarda bulunmaktadır. Koyu renklilerine de rastlanmaktadır.
Yaban Domuzu: Sahanın her tarafında bulunmakta olup 20-30'lu bazen daha büyük sürüler halinde dolaşmakta, ziraat ve bahçelere büyük zararlar vermektedir.
Ayrıca, Sansar, Porsuk, Sincap, Tavşan sahanın her tarafında bol miktarda bulunmaktadır.
PÜLÜMÜR İLÇE NÜFUS
2010 YILI ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİNE GÖRE PÜLÜMÜR MERKEZİ VE KÖYLERİNE AİT NÜFUS İSTATİSTİĞİ
İLÇE MERKEZİ
KÖYLER
TOPLAM
Toplam
Erkek
Kadın
Toplam
Erkek
Kadın
Toplam
Erkek
Kadın
1.629
913
716
1.496
794
702
3.125
1.707
1.418
PÜLÜMÜR İLÇE EĞİTİM
Eğitim ve Kültür
İlçemizde merkezde Dede Korkut İlköğretim Okulu, Gazi Lisesi ve Yatılı İlköğretim Bölge Okulu olmak üzere üç okul bulunmaktadır. İlçe merkezinde bulunan Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü de yaygın eğitim faaliyetlerini sürdürmektedir. Ayrıca ilçemizde 9 yatak kapasiteli bir Öğretmenevi hizmet vermektedir. 1992 yılında meydana gelen depremde ağır hasar gören Merkez Yatılı İlköğretim Bölge Okulu inşaatına 1993 yılında başlanarak, 2002 yılında bitirilmiştir. Aynı okul 2002-2003 eğitim öğretim yılının Eylül ayında eğitim ve öğretime açılmış, 27.01.2003 tarihinde ilçemizde meydana gelen 6,5 şiddetindeki depremle tekrar hasara uğramış olup; okulun tüzel kişiliği korunarak eğitim ve öğretim faaliyeti , ilimiz Mazgirt ilçesi Akpazar Hasan Ali Yücel Yatılı İlköğretim Bölge okulunda sürdürülmektedir.
İlçemizde Okur yazarlık oranı % 96’ dır.
Öğrenciler :
OKULUN ADI KIZ ÖĞRENCİ SAYISI ERKEK ÖĞRENCİ SAYISI TOPLAM
Dede Korkut İlköğretim Okulu 80 65 145
Yatılı İlköğretim Bölge Okulu 30 38 68
Gazi Lisesi 45 36 81
TOPLAM 155 139 294
Öğretmenler :
OKULUN ADI TOPLAM
GAZİ LİSESİ 5
DEDE KORK.İ.ÖĞ.OK 11
YİBO 10
HALK EĞİTİMİ MERKEZİ 1
GENEL TOPLAM 27
Personel :
OKULUN ADI Genel İdare Hizmetleri Yardımcı Hizmetler TOPLAM
GAZİ LİSESİ 1 3 4
DEDE KORK.İ.ÖĞ.OK 1 3 4
B.H.P YİBO 5 7 12
GENEL TOPLAM 7 13 20
İlçemizde zengin kaynaklı bir adet kütüphane ve kütüphane hizmetini yürüten bir memur bulunmaktadır.Ayrıca sosyal ve kültürel alanda gerek okulların, okul aile birliklerinin ve koruma derneklerinin gerekse halkın katılımı ve öncülüğünde Milli Bayramlarda, Belirli Gün ve Haftalarda sosyal etkinlikler sahnelenmekte , tiyatro, piyes oyunları oynanmakta , müzik etkinlikleri düzenlenmekte ve bu etkinliklere halkın katılımı sağlanmaktadır.
Balıyla ünlenen Pülümür ilçemizin 2011 yılında 18.si yapılacak olan ve her yıl Eylül ayı içerisinde geleneksel olarak yapılmakta olan Pülümür Bal Festivaline ülke genelinde tanınmış sanatçıların iştiraki , gerek ilçe gerekse çevre il ve ilçe halkının yoğun katılımlarıyla coşkulu bir şekilde kutlanmaktadır.
Ana Sayfa
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)